Kitap Kültürü Terminolojisine Bir Katkı: Sebeb-i Tesmiye, Sami Arslan (16.02.2022)

Kitap Kültürü Konuşmaları serisinin ilki olan “Kitap Kültürü Terminolojisine Bir Katkı: Sebeb-i Tesmiye” başlıklı sunum, 16 Şubat 2022 tarihinde çevrimiçi platformda alana ilgili araştırmacıların katılımıyla başlamıştır. İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi’nden Ertuğrul Ökten’in moderatörlüğündeki programda Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi öğretim üyesi Sami Arslan sunum yapmıştır.

Program, Kadir Turgut’un, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Yazma Eserler Uygulama ve Araştırma Merkezi bünyesinde yer alan çeşitli seminer, konferans ve atölyeleri tanıtmasıyla başlamıştır. Akabinde Ertuğrul Ökten yazma eserlerle ilgili çalışmalardan söz eden bir takdim konuşması yapmış ve Sami Arslan’ın sunumuyla program devam etmiştir.

Sami Arslan, kitap kültürü terminolojisine katkı sağlamayı hedeflediği bu sunumunda “Sebeb-i Tesmiye” ismiyle yeni bir kavram önermektedir. Sunumunun dört aşamadan oluştuğunu belirten Arslan, bu doğrultuda ilk başlığını “gereklilik” adı altında, yeni bir terminolojiye gerek olup olmadığı sorusuna yönelteceğini; ikinci olarak çalışmanın bütün içinde ve kitap kültürü çalışmalarının neresinde durduğuna değineceğini, üçüncü olarak isimlendirmenin bir mesele olup olmadığı sorusu/sorunu altında bir inceleme yapacağını ve son olarak vereceği örneklerle, bazı teklif ve eleştirilerde bulunacağını ve böylece “Sebeb-i Tesmiye” kavramını iddiası doğrultusunda bağlamsallaştırarak sunumunu noktalayacağını belirtmiştir.

Sami Arslan’ın yazma eserlerin tanımlarında ve terimlerinde önemli bir eksiklik olduğunu belirterek başladığı sunumu, bu eksikliklere neden olan bilhassa yanlış kataloglamaya vurgu yaparak devam etmiştir. Yazma eseri “Merkezde müellif olmak üzere müellif, müstensih ve aktif okur üçgeninde vücut bulan kümülatif bilgi/lendirme aracıdır” ifadeleriyle tanımlayan Arslan, İslam kültüründe yazı yazmaya başlayan bir yazarın dikkat etmesi gereken yedi meseleye değinerek “kitap isimleri bir mesele olmayı hak ediyor mu?” sorusuna cevap aramıştır.

Arslan sebeb-i tesmiye kavramını delillendirmek için el-Maksûd şerhi el-Matlûb ile Mevsılî’nin (ö. 638/1284) el-Muhtâr li'l-Fetvâ, Molla Cami’nin (ö. 898/1492), el-Fevâidu’z-Ziyâiyye, Mecma‘ul-Bahreyn, İbnu’s-Sââtî’nin (ö. 694/1295) Mülteka’n-Neyyireyn, İbrahim Halebî‘nin (ö. 959/1549) Mülteka’l-Ebhur, Müneccimbaşı’nın (ö. 1102/1691)  Feyzu'l-Harem, Mu‘înî’nin (ö.?) Mesnevî-i Ma‘nevî isimli eserlerinin tesmiyelerini örnek olarak vermiştir. Bu eserlerden verdiği örnekleri, uygunluk arayışı bağlamında değerlendirmemiz gerektiğini ve bu uygunluk arayışının örneklerine de “Sebeb-i Tesmiye” denilmesi gerektiğini iddia ederek sunumunu sonlandırmıştır.

Katılımcıların soru, görüş, eleştiri ve önerileriyle devam eden konuşmada Kadir Turgut, İsmail Güleç ve Mustakim Arıcı, konuşma içerisinde verilen örneklerin “Sebeb-i Tesmiye”den daha fazla bir anlam ifade ettiği ve “Usûl-i Tesmiye” hüviyetinde de incelenmesi gerektiği yönünde öneriler getirmiştir. Ertuğrul Ökten ise “Bilgi cemaati içinde kitabı adlandıran her kimse onun isabetli davranmadığını düşünenler çıkabilir. Verilen isim eleştiri konusu olabilir veya yanlış isimlendirilebilir. Bu tip tartışmalara rastlanabilir mi?” sorusuyla isim konusunda cereyan eden tartışmaların varlığı üzerinde durmuştur. İhsan Fazlıoğlu’nun görüşleri ile Mehmet Arıkan’ın bu görüşleri somutlaştırdığı örneklerle yeni yapılacak çalışmaların kapısı aralanmıştır. Sami Arslan’ın “Sebeb-i Tesmiye” sunumu, kitabı adlandırma süreci ve metodunun sınırlarının henüz tam olarak çizilemediğinin ve bu alanda yeni çalışmaların yapılmasına ihtiyaç duyulduğunun önemine dikkat çekmiştir.

 

Metin: Fatma Sakınmaz