YAZMA ESER KÜNYELERİNDE TEK BİÇİMLİLİK ARAYIŞI
Yazma Eser Künyelerinde Tek Biçimlilik Arayışı Çalıştayı 9 Eylül Pazartesi günü FSM Ayasofya Yerleşkesinde, Yazma Eserler Merkezi ve İSAM işbirliğinde gerçekleştirildi. Çalıştayda müzakere edilen soruların çerçevesi ise 3 Şubat 2024 tarihinde aynı isimle gerçekleştirilmiş olan istişare toplantısında çizilmişti. İstişare toplantısında ortaya konulan temel problemler, bu çalıştayda derinlemesine müzakere edilerek yazma eser künyelerinin yazımı için bir yol haritası oluşturuldu. Çalıştaya yazma eserler, kataloglama ve referans verme konusunda halihazırda mesai harcayan ve akademik çalışmalarında yazma eserleri kaynak olarak kullanan farklı alanlardan araştırmacı ve akademisyenler müzakereci olarak katkıda bulundu.
Çalıştay Hatice Aynur'un takdim konuşmasının ardından Kadir Turgut'un "Türkiye Akademisinde Yazma Eserlere Referans Yaklaşımları" başlıklı sunumu ile başladı. Turgut, akademik çalışmalardaki künye örneklerini tarihsel seyriyle gösterdikten sonra Türkiye'de yazma eserlere referans verme usulleri hakkında yol gösteren ve göstermeyen kurum ve yayınları sırasıyla ele aldı. Bu sunumda yazmalara referans verme konusunda sayıca oldukça az olduğu görülen kılavuz ve yayınların farklı usuller benimsediği de görüldü. Kılavuz ve yazım yönergelerinin ardından bir başka güncel problem olan elektronik atıf sistemlerine değinilerek, bu sistemlerin yazma eserlere referans verme konusundaki eksikliklerine dikkat çekildi. Neticede referans sistemlerinin yazma eserler konusunda iki farklı yaklaşımı benimsedikleri ortaya konuldu. Bu yöntemlerin birincisi yazma eserlere arşiv belgesi olarak yaklaşarak envanter bilgilerini esas almak iken ikincisi ise kitap yaklaşımı ile bibliyografik bilgilerin esas alınmasıdır. Söz konusu iki farklı yaklaşımın da hem verilen bilgilerin niteliği, hem de sıralaması ve imlası gibi konularda ihtilafları barındırığı gözlemlendi.
Halihazırda var olan yaklaşımların ortaya konulduğu giriş mahiyetindeki ilk sunumun ardından Mehmet Kalaycı'nın "Yazar, Eser ve İstinsah Bilgileri" başlıklı ikinci sunumuna geçildi. Kalaycı, öncelikle yazma eser künyelerinde verilecek bilgileri zorunlu, gerekli ve tamamlayıcı bilgiler olarak sınıflandırmak gerektiğine dikkat çekti. Yazma eserler söz konusu olduğunda zorunlu bilgilerin, ilgili esere ulaşmayı sağlayacak en temel bilgi olan, kütüphane, koleksiyon ve demirbaş bilgisi olduğu belirtildi. Gerekli olan bilgiler ise yazma esere ulaşma konusunda sıkıntıya yol açmamakla birlikte eksikliği hissedilecek bilgiler olan müellif, eser ismi ve varak numarası olarak gösterildi. Yazma eserin istinsahı ile ilgili yer, zaman ve müstensih bilgisi ise tamamlayıcı bilgiler kapsamında ele alındı. Bu sunum çerçevesinde gerekli ve tamamlayıcı bilgilerin nasıl verilmesi gerektiği müzakere edildi. Oturum süresince tamamlayıcı bilgiler olan istinsaha dair notların var olan kataloglara ve veritabanlarına tüm araştırmacıların ulaşabileceği şekilde entegre edilmesi konusunda fikir birliği oluşmakla birlikte, gerekli bilgilerden olan müellif bilgisi konusunda farklı yaklaşımlar olduğu, özellikle haşiye ve ta‘likât gibi çok katmanlı eserlerde müellifin kimliği meselesinin müzakereye açık bir konu olduğu anlaşıldı.
Öğleden sonraki ilk oturumda Fatma Meliha Şen "Kurum, Yer Bilgisi ve Kısaltmalarla İlgili İhtilaflar" başlıklı bir sunum yaptı. Sunumda kurum isimlerinin verilmesi sırasında kurumun bulunduğu yerin yazılıp yazılmaması, kısaltmaya gerek olup olmadığı gibi konular tartışıldıktan sonra taşınan koleksiyonların ya da ismi değişen kurumların da künye bilgisi konusunda büyük kargaşaya yol açtığı dile getirildi. Bir önceki oturumda dile getirildiği üzere ilgili yazma esere ulaşmak için en önemli bilgiler arasında olan kütüphane ve koleksiyon bilgisinin mümkün olduğunca soru işaretlerine yer bırakılmayacak şekilde verilmesinin kritik önem taşıdığı üzerinde duruldu. Bu nedenle tıpkı müellif ve eser isimlerinde olduğu gibi kurum isimlerinde de otorite dizin ihtiyacı gündeme getirildi.
Çalıştayın son oturumu transkripsiyon konusundaki ihtilaf ve yaklaşım farklılıklarına dikkat çeken Ali Emre Özyıldırım'ın sunumu ile gerçekleşti. Eser, müellif ve kurum adlarının transkripsiyonlu verilip verilmemesi üzerine başlayan müzakereler, transkripsiyon metodu ve kullanılan fontların uluslararası standarda uygunluğu konularına doğru derinleşti.
Genel olarak her sunumda verilecek bilgilerin kısaltılması ve imla konularındaki yaklaşımların çeşitlilik gösterdiği; ancak müzakerecilerin bilgilerin kısaltılması konusunda olumsuz yönde fikir birliğinde oldukları, yazmada geçen özgün bilgilerin verilmesi konusunda ise kaynağa mümkün olduğunca sadık kalmaya taraftar oldukları anlaşıldı. Özellikle araştırmacılar tarafından üzerinde durulan bir diğer nokta araştırmanın ihtiyacına yönelik künyeler oluşturabilmek oldu. Bu noktada Kalaycı'nın önerisi olan künyedeki bilgileri zorunlu, gerekli ve tamamlayıcı olarak sınıflandırmak ve araştırmanın/çalışmanın niteliğine göre künyeye dahil etmek, ihtiyacı karşılayabilecek bir yaklaşım olarak değerlendirildi.
Çalıştayda teklif edilen önerilerin ve alınan kararların çevrimiçi bir toplantıyla müzakerecilerle tekrar ele alınmasına ve yazma eser künyelerindeki tek biçimlilik konusunda somut adımlar atılmasına karar verildi.
Çalıştay broşürü için tıklayınız