İstanbul’da Osmanlı Devri Kütüphane Binaları, 26.07.2023
FSM Yazma Eserler Merkezi ve Çelik Gülersoy Vakfı İstanbul Kitaplığı’nın paydaşlığında düzenlenen “İstanbul’da Osmanlı Devri Kütüphane Binaları” adlı panel Mimar İhsan Sarı’nın moderatörlüğünde Ayasofya Yerleşkesinde gerçekleştirilmiştir. Sarı’nın giriş mahiyetindeki konuşmasının ardından sözü ilk konuşmacı olan Hayri Fehmi Yılmaz almıştır.
Hayri Fehmi Yılmaz “İstanbul’da Bizans Devri Kütüphaneleri” başlıklı sunumuna başlarken İstanbul’un tarihinde önemli bir yere sahip olan kütüphane mekânları ve müesseselerine dair bilgiler edindiğimiz bu panelin bir paneller zinciri olmasını tasarladıklarını dile getirmiştir.
Yılmaz, sunumunu Antik Byzantion ve Kalkhedon kentleri çevresinde şekillendirmiştir. Bu iki kent çevresinde şekillenen kültürel mirasa katkı sunan tiyatrolar, anıtlar, yollar, hamamlar gibi pek çok yapının kenti şekillendirdiğinden ancak kütüphaneye dair somut delillerin bulunmadığından bahsetmiştir. Bunun yanı sıra oldukça eskiye dayanan bu yerleşim alanının pek çok topluluğa ev sahipliği yaptığından ve zaman içerisinde birbiri üzerine inşa edilmiş olduğundan söz etmiştir. Aynı zamanda bu kentlerin kütüphanelerine dair unsurlara ulaşmanın zorluğunun altını çizmiştir. Antik Çağ dönemi kütüphaneleri denildiğinde akla gelen iki büyük kütüphaneden olan İskenderiye Kütüphanesi ve Bergama Kütüphanesi üzerinde de durmuştur. İskenderiye Kütüphanesi’nin kütüphanecisi olan, İstanbullu olarak tanımlayabileceğimiz Byzantionlu Aristophanes hakkında önemli ayrıntılara değinmiştir.
Yılmaz, konuşmasının ilerleyen kısmında Roma Dönemi kütüphanelerinin tarihi süreçleri, arkeolojik bulguları, günümüze ulaşması ve mevcut durumları hakkında önemli bilgiler aktarmıştır. Efesos, Celcus Kütüphanesi örneğini kütüphane tarihi bağlamında ayakta kalabilmiş en eski yapı ve hatta mezar anıt olarak tanımlamıştır. İstanbul’da IV. yüzyıl itibariyle saray kütüphanesi, eğitim kurumu kütüphaneleri, manastır kütüphaneleri ve özel kütüphaneler gibi çok çeşitli amaçlarla oluşturulmuş kütüphaneler olduğunu ancak bu yapıların mimarilerine dair herhangi bir bilgi bulunmadığını belirtmiştir. Ayrıca önemli bir ayrıntı olarak kökeni tam bilinmemekle birlikte Topkapı Sarayı’nda Bizans yazmalarına dair unsurlar bulunduğu bilgisini paylaşmıştır.
Panelin ikinci konuşmacısı Ahmet Vefa Çobanoğlu “Osmanlı Kütüphanelerinin Mimari Açıdan Karakteristik Özellikleri” başlıklı sunumuyla çeşitli kütüphane yapılarının mimarilerine dair bilgiler aktarmıştır. Bu bağlamda kitap dolapları için oluşturulan nişler, kütüphanelerin zeminden yüksek yapılarak rutubete karşı alınan tedbir gelenekleri, çevresine yapılan kuş evleri üzerinde durmuştur.
Köprülü Külliyesi Kütüphanesi, Millet Kütüphanesi, Sadrazam Çorlulu Ali Paşa Kütüphanesi, Sadrazam Şehid Ali Paşa Kütüphanesi, Sultan III. Ahmed Kütüphanesi, Sadrazam Damad İbrahim Paşa Kütüphanesi, Yeni Cami Külliyesi (Sultan III. Ahmed Kütüphanesi), Sadrazam Hekimoğlu Ali Paşa Kütüphanesi, Ayasofya Kütüphanesi, Sultan I. Mahmud Kütüphanesi, Âşir Efendi Kütüphanesi, Âtıf Efendi Kütüphanesi, Hacı Beşir Ağa Kütüphanesi, Amcazade Hüseyin Paşa Külliyesi, Nuruosmaniye Kütüphanesi, Ragıp Paşa Kütüphanesi, Beyazıt Veliyüddin Efendi Kütüphanesi, Murad Molla Kütüphanesi, Sultan I. Abdülhamid Kütüphanesi ve Esad Efendi Kütüphanesi ile ilgili mimari çizimleri ve özellikleri ayrıntılı bir şekilde aktarmıştır.
Panelin son konuşmacısı olarak Tuba Çavdar Karatepe “Kütüphane Mimarisi ve Kütüphane Hizmetleri” başlıklı sunumu çerçevesinde kütüphane kurma düşüncesi ve bir kütüphanenin kurulum süreçlerine dair çeşitli sorular ve cevaplar eşliğinde konuyu değerlendirmiştir. Kitap vakfı ve dikkat edilmesi gereken unsurlar, akar tahsis edilmesi, hafız-ı kütüp ataması, bina yapım süreçlerinde kimlerin istihdam edildiği, vâkıfın bu konuda ne kadar dahli bulunduğu gibi çeşitli sorunlara değinmiştir. Akabinde hafız-ı kütüplerin vazifeleri, sorumlulukları ve ihtiyaçları konusunda değerlendirmelerde bulunmuştur. İlim ve ibadet bağlamında oluşturulan külliyeler içerisinde tasarlanan kütüphanelere dair çeşitli unsurlar hakkında da bilgi vermiştir.
Karatepe, zaman içerisinde kütüphanecilik anlayışının yerleşmesi ve gelişmesi ile mimari olarak ve kütüphane kullanımı açısından farklı unsurların ortaya çıktığının da altını çizmiştir. Kütüphanelerin Maarif Nezâreti ve Evkâf Nezâreti arasında kalmışlığının ortaya çıkardığı çeşitli problemleri de dile getirmiştir. Eğitim ve sosyal hayatın devamlılığının, binaları ve kütüphane hizmetlerini değiştirmediğini ifade ederek konuşmasını sonlandırmıştır.
Katılımcılardan gelen soru-cevap kısmıyla sona eren panel yeni yapılacak çalışmalar için ufuk açıcı olmuştur.
Metin: Zeynep Erol Pehlivan