Söğüt Çelebi Mehmed Camii Kütüphanesi

İstanbul'un Kenarında Osmanlı'nın Merkezinde Bir Kütüphane: Söğüt Çelebi Mehmed Camii Kütüphanesinin Kuruluşu, Dönemi İçin Anlamı ve İçeriğinin Analizi (12.04.2023)

FSM Yazma Eserler Merkezi tarafından 12 Nisan 2023 tarihinde “İstanbul'un Kenarında Osmanlı'nın Merkezinde Bir Kütüphane: Söğüt Çelebi Mehmed Camii Kütüphanesinin Kuruluşu, Dönemi İçin Anlamı ve İçeriğinin Analizi” başlıklı bir panel düzenlendi. TÜBİTAK 1002- Hızlı Destek Programı kapsamında 6 ay boyunca desteklenen projenin çıktılarının paylaşıldığı panelin moderatörlüğünü proje araştırmacısı Sami Arslan üstlendi.  Ayasofya Yerleşkesinde düzenlenen panelde proje yürütücülerinden Berat Açıl “Söğüt Çelebi Mehmed Camii Kütüphanesine Vakfedilen Kitaplar”, proje ekibinden İsa Uğurlu “Arşiv Belgeleri Işığında Söğüt Çelebi Mehmed Camii Kütüphanesi Banisi Hacı Ali Efendi” ve Nimet İpek “1860'ta Bir Taşra Kütüphanesinin Kuruluşunu Arşiv Belgeleri Üzerinden Takip Edebilmek” başlıklı sunumlarını gerçekleştirdi.

Sami Arslan’ın takdimiyle başlayan panelde Arslan, kütüphanenin kuruluş hikayesinin belgeler ile kayıtlarda yer almasına dikkat çekerek sözlerine başladı ve sözü Berat Açıl’a verdi. Açıl, konuşmasında 19. yüzyılın ikinci yarısında arşiv belgelerinde Söğüt Camii-i Kebir kütüphanesi olarak geçen ve camii avlusundaki mektebin bir odasında kurulmuş olan kütüphaneye vakfedilen kitaplar üzerinde durdu. Çalışmanın serencamını katılımcılarla paylaşan Açıl, Ruhi Güler’in arşivde karşılaştığı bir belge ile 800 kitaplık bir kütüphanenin varlığından haberdar olduklarını belirtti. Bugüne kadar bu kütüphaneyle ilgili herhangi bir bilgi bulunmadığına, bu proje aracılığıyla arşiv belgeleriyle desteklenerek kütüphaneye dair ilk bulguları araştırmacılarla paylaşmanın mümkün olduğuna dikkat çekti. 

Açıl’ın konuşmasındaki temel soru ismi geçen kitapların bir araya gelmesinin dönemi için ifade ettiği anlamın ne olduğuydu. Kütüphane vakfiyesinin kendisine değil suretine ulaşan Açıl, kütüphanenin kuruluşu ve kitapların vakfedilişi için sadaretten alınan izin aracılığıyla kitapların listesine ulaştıklarını ve dönemi için olmasa da bölgesi için büyük sayılabilecek bir koleksiyonla karşı karşıya olduklarını vurguladı. Kütüphaneye vakfedilen kitapların 693’ünün asaleten, 136’sının vesayeten ve 3’ünün vekaleten vakfedildiğini belirtti. Akabinde kitap vakfedilme usulleri, vâkıflar ve eser isimleri üzerinde durdu. Bu verilerin 19. Yüzyıl Osmanlı Kitap Kültürü çalışmaları için önemli olduğunu ifade etti. 

Panelistlerden İsa Uğurlu, Hacı Ali Efendi’nin hayatına dair arşiv belgelerinden edindiği bilgilerle oluşturduğu Hacı Ali Efendi’nin terceme-i halini katılımcılarla paylaştı. Bu biyografiyi oluştururken kullandığı kaynakların üzerinde duran Uğurlu, her bir kaynağın araştırmasına ve Hacı Ali Efendi’nin hayatına dair sunduğu katkıları ayrıntılı bir şekilde izah etti. Bu kaynaklara göre Hacı Ali Efendi’nin hem kendisinin hem de aile üyelerinin Söğüt Camii-i Kebir’de imamlık ve vakıflarda mütevellilik görevleri yaptığını belirtti. Bunun yanı sıra camii-i kebirin vakfı ile ilgili bulguları da aktardı. 

Panelin son konuşmacısı olan Nimet İpek ise kuruluş aşamaları arşiv belgelerinden takip edilen bu kütüphanenin nasıl kurulduğuna ayrıntılı bir şekilde değindi. Tespit ettiği belgelerin sunduğu malzemeyi sunan İpek, mezkûr vakfın kuruluşu için verilen dilekçenin 1859-1860 yılları arasında hangi aşamalardan geçerek onaylandığını adım adım katılımcılarla paylaştı. 

Katılımcıların soru-cevap ve katkılarıyla nihayete eren panelde proje çıktılarının paylaşılmasının yanı sıra tespit edilen yeni bulgular ile yazma-kitap kültürü alanındaki araştırmalara önemli katkılar sunuldu. Bunun yanı sıra çalışmanın çıktılarının makale olarak yayınlanacağı da belirtildi.

 

Metin: Gülsüm Gülsev Şanver